Popüler Yayınlar

31 Mart 2013 Pazar

CouchSurfing Misafirleri

Önceleri birini evimde konaklatma fikrine pek güven duymasam da Çek Cumhuriyet'inden konuştuğum Mira (Erkek :) adında biriyle muhabbeti baya ilerletmiştik hatta muhabbet birara ''çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdanmısınız'' geyiğine bile gelmişti. Ve büyük gün gelmişti Mira ve 2 arkadaşını (biri sevgilisi öbürü erkek arkadaşı) Taksim Meydanından alacaktım. Ama yol boyunca aklıma bin bir türlü şey geliyor. Asarlar mı, keserler mi, dolandıcı olur mu, içip sapıtırlar mı... hatta bi ara çek cumhuriyeti hollandaya yakın sakata gelmeyelim dediğim bile oldu. Aklıma bin bir türlü şey geldi deyincede o çoğumuzun bildiği meşhur karikatürü paylaşmadan yapamıyacağım :)


Neyseki cesaretimi toparlayıp meydana gittim. Kendimi çok zeki sandığım için edebiyattaki yorum sorularına yuvarlak cevap verip puan bekleyen öğrenci sinsiliğinde yarım saat erken gittim ama karşılanan ben oldum. Yazının devamını bütün korkularım geçti diye sürdürmek isterdim fakat tırsmam ikiye katlandı. Sebebini uzun uzun yazmaktansa Mira'nın resmini yayınlamak en mantıklısı....


Ufak çaplı bir tanışmadan sonra istiklalde bir tur atıldı ve muhabbet başladı. Mira nin erkek arkadaşı Tomas la bir muhabbete girdik fakat çıkamıyoruz ikimizinde ingilizcesini yıllardır intermediate diye yutturduklarını o gün anlıyoruz. Aslında onun söylediklerini ben anlıyorum ama anlamak istemiyorum çünkü gözümüzde avrupalı diye büyütülen adamların bana en güzel Türk Kahvesini nerde içeriz sorusunu sormasını beklerken karşıma geçmiş 15 liraya çakma konversi nerden cebellezi ederim diye soruyor. Tabikide büyük bir uğraş sonucu '' kapalıçarşı is the best place for your purpose '' cümlesini sivas aksanı ile aktarıyorum. anlıyor... yada anlamış gibi yapıyor.Yolda giderken tabikide herşeyi soruyorlar. Kendime öyle bir misyon yüklemişimki sanırsın Türkiye'nin turizm patlamasını içimde yaşıyorum. Hal böyle olunca Cem Yılmaz'ında dediği gibi ''bilmiyorum'' kelimesi hemen siliniyor beyinden. Ne sorsalar bir cevabım var ( dikkatinizi çekerim cevabım var diyorum doğru cevabım değil.) buna en belirgin örnek beşiktaşı bilenler meydandaki cam giydirmeli anıtı hatırlayacaklardır. Ama o anıtın adının Glass Tower ( Cam Kule ) olduğunu kabul edin çoğunuz bilmiyordunuz. Bende uydurana kadar bilmiyordum. Hergün önünden geçtiğim Cumhuriyet Anıtımız o an için aklıma gelmedi bende camdan çağrışım yaparak ve aşırı geniş olan vocabulary bilgimden Glass Tower dedim. Ve en ufak bir utanma hissetmeden pişkin pişkin Beşiktaşta cam sanatı çok önemlidir diyede ekledim ama bunu yaparken etrafı kolaçan ediyor ingilizce bilip kulak misafiri olan birinden azar işiteceğimden korkuyordum. Konuyu dağıtıp tüm tarihi yarım adayı, ortaköyü, beşiktaşı falan gezdik Ve eve dönüş vakti gelmişti. Evde olanları anlatmadan önce yolda atiyenin yeni albümünden bir şarkı bir dükkanda çalıyordu. daha doğrusu çalıyormuş çünkü benim dikkatimi çekmedi (zaten oksde de bu yüzden kaybettim) Mira'nın sevgilisi (karısı... işler biraz karışık) beni uyararak şarkıya dikkat vermemi sağladı. Bildikleri tek kelime olan benim adımı duyunca kimse bu kadar heycanlanmamıştır heralde... Şarkıyıda bilmeyenler için burda paylaşıyorum.

KIKI




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder