Popüler Yayınlar

11 Ocak 2014 Cumartesi

Kütü''k''hane

Öncelikle belirtmek isterim ki yazım güvenlik görevlisi içermektedir. Bu yüzden birazdan yaşanacaklardan şuramız sorumlu değildir. Yine bir final haftası yine dedim ama bizim için ilkti. Elifle beraber sınavlara hazırlanıyormuş gibi yapıyorduk. Fakat sanki rektörlük gizli bir tim olusturmus ve bizi engellemek için tüm çabayı sarfediyordu. Tamam bizde suça meğilliydik kabul :) Her itülünün bildiği üzere kütüphanede bu dönemlerde yer bulmak için 5 sefer hacca gitmiş, şeytanı adeta taş yağmuruna tutmuş bunlara ek olarakta zemzemi şebeke suyuna bağlamak gerekir. Biz ise ezan esnasında arsız bela dinleyip üstüne bide üç kutsal kitabı aynı anda yırtmışız gibi bir kaderimiz vardır. hal böyle olunca bireysel çalışma odalarındaki tek kişilik bölüme iki kişi girdik. Başlarda herşey güzeldi. fakat daha sonra o ses duyuldu. ''Neauipiyosunuiz gençleeer''.
Güvenlikçi abi terörle mücadelede iki canlı bombayı son anda yakalamış olmanın hazzını yaşıyordu. Abiye ERKEK olmamın ve kaslı olmanın bana verdiği yetkiye dayanarak, o tok sesimle '' tımım abi himen çıkıyoz valla'' şaka bi yana tamam dedik ve hazırlanmaya başladık. fakat abinin canı sıkılmış konuşmak istiyordu. Birlikte nerede çalışacağımızdan başladı sigorta primlerinin eksik yattığına kadar geldi. Abiyi ve içinde yaşattıklarını yalnız bırakıp yan tarafa genel bölüme geçtik bu seferde telefon calmaya basladı arayan turkcell abla. Ablamız emeklilik planları yapıyordu buyuk ihtimal çünkü bu kadar umursamaz bir kampanya tanıtımı hiç duymamıştı. birara bana sizin için bla bla bla kampanyasını düşündük ne dersin dedi. ''madem çocuklar seviyo birbirini bizede b.k yemek düşer'' diyesim geldi. Ben kadını tam anlayacak gibi oluyorum derken, Başka bir bayandan canlarım kuzularım burası kütüphane bla bla diye bir söz dizisi geldi kadın o kadar güzel konusuyorduki orada küfür etse kulak mememizle oynuyomuş gibi gelecekti. Elif kadınla cebelleşirken sonunda kendimizi dışarı attık. Normalde içeride olan olayları tartışmamız gerekirken Burhan (kendisi itünün rektörlüğünde ceo) ve Tuana (hakkında bildiğim tek şey: cennete düşen ilk yağmur şeysi bide güler yüzlü) 'nında katkısıyla kendimizi kutuphane önundeki heykelin galata ya ait olmasından bahsederken bulduk. Bizim için olağan bir olay ama hayatındaki en büyük aksiyonun çayının içindeki kesme şekerin tam çözünmemesi olan kişiler için örnek olmasını diliyorum. şaka lan şaka takıl işte kafanıza göre :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder